Monday, February 20, 2006


Igor Bitman,Portrait of Grandmother,1979

Pencere kenarinda, tek basina oturuyor olurdu.
Giris katindaki evin perdesi acik olur, odanin ici görünürdü: Ahsap bir dolap, duvarda siyah beyaz bir kac fotograf.
Yeniköy'den her gecisimizde gözlerimiz o eve takilirdi.
Yasli kadin, orada tek basina, boynunu bükmüs bir cicek gibi hüzünlü, dalgin otururdu.
Bir gün evin artik bos oldugunu fark ettik.

Pazar günü gecerken, onu göremeyecegimi bile bile baktim oraya.
"Yali Emlak" yaziyordu tabelalarda. Yasli kadinin evi, artik bir emlakci olmustu.

2 comments:

Oya Kayacan said...

O güzelimin cenazesi henüz çıkmıştır evden. Eskici çağırmıştır mutlaka mirasçıları, "Aman geç kalma, bir an önce boşaltalım gitsin..." Boşalır ev olduğu gibi; zaman içinde hepimizin burnunu sokup, "Aaaa, bak şu fotoğraf da ne güzelmiş, kimdi kim bilir?" diyeceği toz kokulu bir eskici dükkanına.

celerone said...

Sevgili Işıl,

Tarık Dursun K.'nın Hepsi Hikaye'sinde, adını çok iyi hatırlayamadığım bir öykü var. "Madam için Ölüm İlanı" olabilir. Fırsatın olursa oku bence. Yazın hemen o öyküyü hatırlattı bana.

Selamlar