Monday, April 03, 2006

Bibik'e dair

"Kimsenin zevkine karisilmaz, kedileri ille herkes sevsin demeyecegim , ama ben, kedi sevmeyenlerle anlasamam."
Nurullah Atac

Gecen yil nisan ayinin son günlerinde yolda giderken rastlamistim ona.
Bir sepetin icinde 3 minik kedi yavrusu.
İkisi deve tüyü renginde; biri irice, biri zayif ve halsiz, ücüncü ise alacali, mavis gözlü.
Alisveristen dönüyordum, torbamda firindan yeni aldigim ekmekler vardi. O ekmeklerin kokusundan mi, sicak bir yuva arayisinda olduklarindan mi, birakmadilar beni bir süre.
Ne yapacagimi bilemedim önce. Birakip gitmeye icim elvermedi, ücünü birden eve götüremem...Acikli acikli miyavliyorlardi. Yakinda bir veteriner oldugunu hatirladim, oraya götürürsem belki onlar bu yavrulara birer yuva bulabilirlerdi. Derken beyaz önlüklü bir kadin gördüm kaldirimda. Kedilerin seslerini duyup cikmis, veterinerde calisiyormus, adi Yasmin. Ona biraktim kedileri, gidip bakkaldan süt aldim, Yasmin'e verdim ve eve döndüm.
Yaklasik on gün sonra kediler nasil diye ugradigimda ikisi ölmüs, o cakir gözlü kedi kalmisti geriye. Pek iyi görünmüyordu... Ciktim, biraz dolastim, düsündüm, Soner'i aradim, kediyi eve getirmeye karar verdik. Bilge Karasu okudugumuz günlerdi, adini Bibik koyduk.


Bibik, Haziran 2005, Cezayir

Bir hayvanla yasamak kolay sey degil.
Bir hayvanla iliski kurmak, ona sevgi ve saygi göstermek, sabirli olmak demek. Her seyden önce böyle bir iliskiye hazir olmali insan.
Bilge Karasu'ya kulak verelim yeniden:

"Unutmamak gerek; birbirimize gücümüzü göstere göstere, bu gücü karsilikli olarak, ayarlaya ayarlaya alisiriz birbirimize. Gerci insan, gücünü göstermekten biraz fazlaca hoslaniyor olabilir; en azindan, daha yolun basinda, daha güclü oldugunu anlatmak ister. Hayvanin egitimi dedigimiz sey, güc gösterisidir. Hayvani bizimle yasamaga alistiriyoruz; egitiyoruz. Ne var ki,tek yönlü görünen bu egitim de, gercekte karsiliklidir. İnsan "egitilmeye razi olmazsa, önce, hayvana aci cektirir. Sonrasini düsünmeyelim. Ortaklik bozulmustur cünkü."


Bibik, Temmuz 2005, Cezayir

Bibik'in bir yasina girdigi su günlerde hayvanlar üzerine olan düsüncelerimi gözden gecirirken, onu iyi ki bulmusuz diyorum ve daha önceleri, hatta cocukken bir hayvanla birlikte yasamadigim, yasayamadigim icin üzülüyorum bazen. Simdi simdi anliyorum ki, bir hayvanla paylasilan bir yasam, cok hos incelikler, detaylar katiyor hayatimiza.

Haydar Ergülen, kedisi Misir'dan bahisle "ben onu sevince anladim bir kedinin neleri anladigini" diyor bir yazisinda. Hayvanlari uzaktan - sokakta ya da bir baskasinin evinde- sevmekle anlasilamayacak bir sey bu. Birebir iliski icerisinde yasananlar bambaska.


Bibik, Aralik 2005, İstanbul

Kuş üzümüdür kediler,Haydar Ergülen

Kedilerin Dokuz Duygusal Cani, Jeffrey Moussaief Mason,Kitap Yayinevi

5 comments:

Oya Kayacan said...

Dayanamadım Bibik'in güzelliğine, ısır ısır öp öp falan yaptım kendi kendime. Ben sokaklarda da böyleyim, koklar ısırırım onları da severken. Benimkilerden hiç söz etmeyelim! Bibik sana yaşadıkça mutluluk verecektir Işıl. Keşke kedisiz herkes senin bu güzel yazını okusa.

Isil Simsek said...

Oya,
Cok tesekkür ederim.
Biz de evde kedi oldugu halde, nereye gidersek gidelim kediler dikkatimizi cekiyor; biraz oynuyor,seviyor öyle ayrılıyoruz yanlarindan.

Sardunya said...

Her zaman sevdim kedileri... "Garip" vardı... En son evimizin yanındaki boş yere yapılan inşaatın etrafında görmüştüm. gelmedi bir daha eve... İnsanın aynası gibi görürüm. O yüzden de insanların sevmediklerini düşünürüm. İnsanlardan daha fazla nankör olamaz ki kediler

Isil Simsek said...

Sevgili Yasemin, Sardunya ve İpek,
Yorumlariniz icin tesekkürler.

tugce:-) said...

bibik cook guzeel :) ve nurullah atac'in sozunu de printerdan cikarip buzdolabina, kedilerimin resimlerinin altına asmak istedim, ne güzel bulmus, cikarmissin. ama maalesef evimi kedilerle anlasamayan biriyle paylasinca kedilerimi annemle birakmak zorunda kaldim (gerci annem, kedilerim ve bu ayarlamayi gecerli kilan cancagizim bu isten hic sikayetci degil) ama bu soz cok coook güzel :)