John Berger'in Yedinci Adam adli kitabini uzun zamandir ariyor, bulamiyordum.
Kitabi aramamin bir sebebi, benim de o gocmen iscilerden birinin kizi olmamsa bir diger sebebi de, kitabin yazarin kendisi icin de cok özel bir kitap olmasiydi.
"Bir yazar olarak bana en fazla tatmin sağlayan anlardan birini İstanbul’da yaşadım. Bunun ödüllerle falan ilgisi yok. Bir arkadaşım, İstanbul’un varoşlarından birinde oturan bir ahbabını ziyarete edecekti, ben de kendisine eşlik ettim. Çay içtik,sohbet ettik ve raflardan birine gözüm takıldı; yirmi kadar kitap vardı. Birisi de Yedinci Adam’dı. O an, yazar olduğum için kendimi çok şanslı hissettim. Kitaptaki deneyim,yaşamın deneyimine erişmişti, kabul edilmiş ve dile getirilmişti."
Nihayet bir kac gün önce kitabi buldum. John Berger'in yazdigi, John Mohr'un fotografladigi kitabın Türkcesi 1987 basimi ve Cevat Capan tarafindan cevrilmis.
Önsözde de belirtildigi gibi, kitabin temasi "özgürlügün yok olusu". Avrupa'ya goc eden iscilerin tarihi, göc etmeden önce kendi ülkelerinde göc etmek, edebilmek ugruna yasadiklari ve gittikleri ülkelerdeki deneyimleri, yasama kosullari siirsel bir dille anlatiliyor.
"Onlar emeklerini sunmaya gelmektedirler.Is gucleri kullanilmaya hazir durumdadir. Üretimi bundan yararlanacak sanayilesmis ülke, bu is gücünün yaratilmasindaki giderlerin hic birine katilmamistir. Calisamayacak kadar hasta ya da yasli gocmen iscilerin gecmisleri icin gerekli ödemeyi de yüklenmeyecektir. Sehirlesmis ülkelerin ekonomisi bakimindan göcmen isciler ölümsüzdürler: ölümsüzdürler cünkü sürekli olarak yerleri baskalariyla doldurulabilir. Göcmen isciler dogmaz, yetistirilmez, yaslanmaz, yorulmaz, ölmezler. Bir tek islevleri vardir onlarin: calismak. Hayatlarinin bütün öbür islevleri geldikleri ülkelerin sorumlulugu altindadir."
4 comments:
Merhaba Isil,
Weblog'unu cok begendim!
Hoskal,
Demet
Demet,
cok tesekkurler
Kitaptan, Cevat Çapan'ın çevirisiyle bir şiir... burda da olsun,
eylem
Ben / Yedinci Adam
'Almanya'da (ve İngiltere'de)
her yedi kol işçisinden biri göçmen işçidir.'(*)
Ekmek üleştirilirken ülkemde
yedinin biri! düştü payıma
ben / yedinci adam
el açtım el kapılarında
(ye) di / lendim
Dalımdan nasıl koptum
nasıl geldim buraya
ben / yedinci adam
turfanda bir meyveydim
altı kişilik sofrada
(ye) di / şlendim
Dövüldü telde halı
yerde toprak çiğnendi
ben / yedinci adam
yumruklandım girmediğim kavgalarda
(ye) di / zlendim
Mahzun
ve suskundum tüm dil bilmezler gibi
'sıla' dedi biri yanımda
ben / yedinci adam
açılıverdi paslı musluğum
(ye) di / llendim
Daha güzel bir sözcük bulamadım inanın
'kader' dedim bilmediğim bir çok şeyin adına
ben / yedinci adam
oturdum kalktım
hep O'na
(ye) di / klendim
Ne orası gurbetti artık
ne burası sıla
ben / yedinci adam
yalnızca ve yalnızca
yollarda
(ye) di / nlendim
yanlış olmuş... o şiiri internetten bulup öbür şiir zannettim, ama değil hehalde... sanırım onun yazarı yalçın aydın ayçiçek.
kitabın girişindeki şiiri çok özledim. belki ışıl bizim için yazar buraya? :)
eylem
Post a Comment