Wednesday, August 08, 2007

Anne sütü



1-8 Ağustos haftası Dünya Emzirme Haftasıydı. Benim buradan takip edebildiğim kadarıyla Türkiye bu konuda pek aktif değildi.
Ben emzirme oranının Türkiye'de çok daha yüksek olacağını tahmin ederken şu yazıdan öğrendim ki, Türkiye'de ilk aylarda yüzde 97 olan emzirme oranı üçüncü ayda yüzde 14'e düşüyormuş.Beş yılda bir gerçekleştirilen Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları'na göre ilk altı ay sadece anne sütüyle beslenen bebek oranı 1998'de yüzde 1.3'ken 2003'te yüzde 21' e çıkmış, ki bu bile oldukça düşük bir rakam.

Anne sütünün yararları konusunda gerek internetten gerekse kitaplardan pek çok bilgiye ulaşmak mümkün. Bu tür konuları daha çok Veggie Way'de yazsam da burada da bu konuya değinmeden geçmek istemedim.
İngiltere'deki oranlar da pek içaçıcı değil.Yine de ben bu konuda ebelerden çok destek gördüm. Zaten hastaneden ancak bebeği doğru şekilde emzirebildiğinizi gördükten sonra çıkarıyorlar. Doğumdan sonraki ilk on gün boyunca, gün aşırı ebe eve gelip bebeği ve anneyi kontrol ediyor. Keşke aynı şartlara her anne ve bebek sahip olabilseydi...

Konunun uzmanı olmasam da edindiğim tecrübeleri burada paylaşmak istiyorum.

  • Doğumdan sonraki ilk bir saat içinde bebeğinizi muhakkak emzirin. Kolostrum adı verilen bu ilk süt, bebek için son derece faydalı. Buradaki ebeler anne adaylarına, hiç emzirmeseniz bile en azından ilk üç gün emzirin diyorlar.
  • Bebeğinizle ten tene temas kurun.
  • Bol bol sıvı tüketmek, karbonhidrat alımını arttırmak, iyi beslenmek,
  • ısırgan, rezene çayları içmek,bolca helva veya susam,bulgur, bira mayası tüketmek, bebek uyurken dinlenmek ve uyumak, sütü arttıran unsurlar. Emziren bir anne günlük olarak fazladan ortalama 500 kaloriye ihtyaç duyar.
  • Yenidoğan bebeğinizi saatle değil, ne zaman isterse emzirin. Sık emzirmek hem sütü arttırır hem de bebeğinizin kendisini daha iyi hissetmesini sağlar. Doğumdan sonra sarılığa yakalanan bebekler gerekirse uykudan uyandırılıp sık sık emzirilmelidir.
  • Emzirmek göğsünüzü deforme etmez. Göğüslerimizin şekli biz hamileyken değişir.
  • İlk birkaç gün, bebeğiniz doğru şekilde emmeyi öğrenene kadar, göğüs ucu yara olabilir. Göğüs ucuna sütünüzden sürmek bu yaraları kolayca iyileştirir. Bu tarihten sonra hala acı hissediyorsanız bebeğiniz memeyi doğru şekilde kavrayamıyor demektir. Doktorunuzdan, emzirme danışmanlarından yada tecrübeli bir anneden yardım isteyin.
  • Bebeğinizin kilosu istikrarlı bir şekilde artıyorsa, günde 5-6 kez altını ıslatıyorsa, emerken huzur içinde uyuyakalıyorsa sütünüz yeterli demektir.
  • Bebekler büyüme dönemlerinde (6-7. haftalar,3. ay ve 6. ayda) daha fazla emmek ya da yalnızca göğsünüzde durmak isteyebilirler. Bu sayede annenin vücudu daha fazla süt üretmesi gerektiğini anlar. Süt üretiminizi arttırmak için bebeğinizi göğsünüzde tutmaktan kaçınmayın, bebeğe emzik vermeyin.
  • Bebekler annelerinin memesi farklı şekilde, emzik ya da biberonları farklı şekilde emerler. Karışıklık yaratmaması için üç aydan küçük bebeklere emzik ya da biberon vermeyin.
  • Bebeğinizi emzirdiğiniz sürece "emziren anneler için vitamin takviyesi" ve bebeğin beyin gelişimi için çok yararlı olan omega 3-6-9 desteği alın.
  • Bebeğinizi ilk 6 ay boyunca yalnızca anne sütüyle besleyin. Türkiye'de ek besinlere geçme konusunda çok acele edildiğini, bunlara başlandığında da bebeklerin sindirim sistemlerinin kaldıramayacağı kadar ağır yiyecekler verildiğini gözlemliyorum. İlk bir yıl boyunca bebeğin temel besin kaynağı anne sütü olmalıdır. Ek besinler,bebeğe sadece çiğnemeyi öğrenmesi ve yeni tatlara alışması için verilmelidir.
  • Zamanında doğmuş (38.haftadan sonra) ve anne sütüyle beslenen bebeklerin demir takviyesine ihtiyaçları yoktur. Anne sütünün demir emilimi oranı % 50 ila 70 arasındadır. Demir takviyeli bebek mamalarında ise bu oran yalnızca %3 ila 12 arasındadır. (Kaynak:Kellymom)
  • Nerede olursa olsun, bebeğinizi emzirmekten çekinmeyin. Sütünüz bebeğinizin en doğal ihtiyacı.

Dünya Sağlık Örgütü en az iki yıl boyunca emzirmeyi tavsiye ediyor. Türkiye'de ortalama emzirme süresi on iki aymış. Dünya ortalaması ise 4 yıl. Bir buçuk iki yaşından sonra emzirmenin garip karşılandığı bir dünyada yaşasak da, demek ki pek çok anne daha uzun süre (süt dişlerinin dökülme yaşı olan yedi-sekiz yaşına kadar) emzirmeye devam ediyor.

Ben bebeğimi emzirmeyi çok istiyordum. Başlangıçtan itibaren ebelerden aldığımız destekle bu konuda hiç bir zorluk yaşamadık. Soner de her zaman çok destek oldu. Defne, 31. haftasını idrak ettiği şu günlerde haftada bir iki kez, bir iki kaşık buharda pişmiş meyve veya sebze yiyor, onun dışında tamamen anne sütüyle besleniyor. Benim sütüm olduğu sürece, kendisi bırakmak isteyene kadar da devam edecek.

3 comments:

Esra said...

Merhaba! Ortak yanlarimiz var...
Benim de kizimin adi Defne. Yakinda 2 yasina basacak ve hala emziriyorum. Cogu insan, bu durumu duyunca cok sasiriyor, "artik gerekmez, niye emziriyorsun" diyor. Oysa ben biliyorum ki Defnemin en sevdigi icecek anne sutu, onu icince kendini guvende hissediyor, rahatliyor ve uyuyor.

Birakincaya kadar devam edecegim. Zaten nasil birakicagim hakkinda en ufak bir fikrim yok. Bazen gogsune aci biber surenleri, bantlayanlari filan okuyorum. Olamaz, yapamam diyorum. Onu en sevdigi seyden, ustelik de hakki olan seyden nasil mahrum ederim?!

Defneyi operim.
Sevgiler
Esra

Isil Simsek said...

Merhaba Esra,
yorumun için teşekkürler.
Defne çok sanslı bir çocukmuş.Ben de onu öpüyorum.
Sevgiyle

hindiba said...

Merhaba,
Veggi Way'i severek okurum. Bir ara sling hakkında da e-mail üzerinden bir iki soru sormuştum hatta. Şimdi anne sütüyle ilgili yazıma kaynak ararken bu yazıya ve "başka yollar"a rastladım. Sevindim!

Sevgiler,
Evren